Uğur Dündar, ‘Ayhan Bora Kaplan’ iddialarına yanıt verdi: ‘Sulandırmak için dahil ettiler’
İktidara yakın medya organları tarafından öne sürülen Ayhan Bora Kaplan’ın eski sağ kolu ve itirafçı olduğu öne sürülen Serdar Sertçelik’in Uğur Dündar ile görüştüğü iddiası gündemde.
SözcüTV’nin canlı yayınında söz konusu iddialara yönelik açıklamalarda bulunan Dündar, şunları söyledi:
“Ortada bir suç örgütüyle mücadele var. Ve ben de geçmişte yani aylar önce bu suç örgütünün mağdur ettiği iki kişiyle röportajlar yaptım ve bunları yayınladım. Hem televizyonda yayınladım hem Sözcü’de yayınladım. Fakat mahkemedeki sorgusu sırasında bu dosyanın sanıklarından biri nisan ayında kendisinin emniyetteki sorgusu sürerken İbrahim adlı bir komiserin beni ve Serdar Sertçelik’i telekonferansta konuşturduğunu ve benim kendilerine gizli tanık olması doğrultusunda telkinde bulunduğumu söylemiş ama böyle karışık bir ruh haliyle ‘o anda ben kendimde değilim’ falan diyor. Benim bir defa şurasını net olarak altını çizmem lazım. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde ne Ankara Emniyet Müdürü Sayın Engin Dinç ile ne Organize Suçlar Şubesi Müdürü ile ne yardımcısıyla ne onun altındaki amirlerle, başkomiserlerle, komiserlerle, polislerle, çaycılarla bile bu süreç içerisinde bir konuşmam olmadı.
Altını çizerek söylüyorum. Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’nden hiç kimseyi tanımam, hiç kimseyle bir irtibatım olmadı, hiç kimseyle de telefonla konuşmadım. Ayrıca Serdar Sertçelik’in aleyhinde haber yapan bir kişi olarak ben nasıl Serdar Sertçelik’le bir araya gelirim? Ben Ayhan Bora Kaplan Suç Örgütü’nde adı geçen hiçbir kimseyi tanımam, hiçbiri ile en ufak bir telefon konuşmam bile olmadı. Ne yüz yüze konuştum ne de telefonla konuştum. İnanıyorum ki İsmail benden çok daha fazla konuşmuştur. Çünkü; yaptığı iş gereği konuşması gerekir. Ama benim böyle bir durumum da olmadı. Dolayısıyla ben benim adımın buraya karıştırılmasını olayın Ayhan Bora Kaplan soruşturmasının sulandırılması amacıyla dahil edildiğini düşünüyorum. Bu tamamen bir tezgah, tamamen bir kurgu. Tekrar ediyorum; Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde bir bekçiyi bile tanımam. Hele hele organize suçlar şubesinde bu soruşturmayla ilgili olarak veya daha önce ben hiçbir komiserle, hiçbir yetkiliyle, hiçbir polis memuruyla ne yüz yüze ne telefonla konuştum. Kesinlikle böyle bir konuşma söz konusu değildir.”