Tekirdağ’da Ramazan çöreği için coğrafi işaret başvurusu yapıldı
Ramazan’a özgü tatlardan birinin tescili için ilk adım atıldı.
Tekirdağ’ın gastronomi kültüründe özel bir yere sahip “Ramazan çöreği”, geçmişten bugüne uzanan lezzet mirası olarak biliniyor.
Tekirdağ’da geleneksel Ramazan lezzeti Ramazan çöreğinin coğrafi işaret tescili için başvuru yapıldı.
Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapıldı
Bu lezzetin korunması, ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması amacıyla Trakya Kalkınma Ajansı koordinasyonunda, Ticaret ve Sanayi Odası ile Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret başvurusu yapıldı.
Tescillendiğinde Tekirdağ’ın 11’inci coğrafi işaretli ürünü olacak
Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Ramazan çöreğinin tescillenmesiyle Tekirdağ’ın 11’inci, Trakya’nın ise 29’uncu coğrafi işaretli ürünü olacağını belirtti.
Şahin, tescille ilgili çalışmaları şu sözlerle dile getirildi:
Trakya’mızda ürettiğimiz yöresel ürünlerimizin hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda tanınırlığını artırmayı, pazar değerlerini yükseltmeyi ve nihayetinde üreticimizin daha yüksek bedellerle ürünlerini tüketiciyle buluşturmasını sağlıyoruz.
“Ramazan çöreği yalnızca Tekirdağ’a mahsus”
Şahin, Tekirdağ’da coğrafi işaretli ürünlerden 9’unu kentin lezzetlerinin oluşturduğuna işaret ederek, “Ramazan çöreği yalnızca Tekirdağ’a mahsus. Hazımsızlığa iyi gelen, mideyi rahatlatan bir lezzet ve uzun süre dayanıklı olmasından dolayı günlerce bozulmuyor.” bilgisini verdi.
“Kendine has kokusu ve tadı var”
“Turistler coğrafi işaretli ürünlere daha fazla ilgi gösteriyor”
Hacıoğlu, özellikle Ramazan ayında üretilen çöreğin, kendine has tadı ve kokusuyla benzerlerinden ayrıldığını belirterek, “Son dönemde gastronomi turizminin en önemli konuların başında coğrafi işaret geliyor. Yerli ve yabancı turistler coğrafi işaretli ürünlere daha fazla ilgi gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Günay, çöreğin Osmanlı döneminden gelen bir gelenek olduğunu ifade ederek, coğrafi işaret tescilinin, yöresel ürünlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından kıymetli olduğunu kaydetti.
“Nohut mayasıyla mayalanıyor”
Çöreği üreten sayılı fırıncılardan Ekrem Ökten, çöreğin Türkiye’de bilinirliğinin artması için çaba sarf ettiklerini vurgulayarak, içinde hiçbir katkı maddesi bulunmadığını belirterek şu bilgileri verdi:
Nohut mayasının kıvamını tutturmak çok önemli. Maya sıcak ve soğuk sevmez. Gecede 4-5 defa yerlerini değiştirmek lazım. Ramazan çöreği, sarı rengi almalı. Bu rengi almadığında içerisinde katkı maddesi var demektir. Mayayı tutturmakla da iş bitmiyor. Gece gelip iki kez yoğuruyorum. Kabarmasından şekil almasına kadar yapılan işlemlerin hepsi zincirleme. Çok incelik ve ustalık isteyen bir iş.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)