Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesine ilişkin, “Türk demokrasisi ve Türk siyasi tarihi adına üzücü bir durum. Siyasi tarihimize bana göre bir leke olarak geçecek.” dedi.
Habertürk TV’de canlı yayına katılan Destici, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Destici, İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilme kararıyla ilgili soru üzerine, “Türk demokrasisi ve Türk siyasi tarihi adına üzücü bir durum. Siyasi tarihimize bana göre bir leke olarak geçecek. Tabii bunun sebebi, Muharrem İnce’yi bu açıklamayı yapmak zorunda bırakanlar, maalesef kumpas, işte kaset, şantaj bütün bunlar konuşuluyor, doğrudur değildir bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Muharrem İnce’nin çok iddialı bir aday olduğunu, hatta oylarının bir ara yüzde 10’ların üzerine çıktığını söyleyen Destici, şöyle devam etti:
“Dört aday içerisinde üçüncü sırada olan adaydı. Güçlü bir adaydı ve çekilmeyeceğini hatta ikinci turu hedeflediğini çok açık ve net bir şekilde söylüyordu. Maalesef karşımızda öyle bir ittifak var ki ister adına Millet İttifakı, yedili masa, ABD-Batı destekli ittifak deyin, isterseniz PKK’yla, diğer terör örgütleriyle işbirliği yapmış ittifak deyin, maalesef bu ittifak seçimi alabilmek için her türlü yolu deniyor. Hiçbir etik kural tanımıyor.”
Destici, İnce’nin, “Seçimden sonra senin yüzünden kaybettik suçlamasıyla muhatap olmamak için çekiliyorum.” sözlerine işaret ederek, “Üzerinde müthiş bir baskı vardı. Bu tabii tek parti dönemi CHP’sinin hortlamış hali. Çoğulcu demokrasiye inanmıyorlar.” dedi.
“Yarınki mitingde Sayın Kılıçdaroğlu ile İnce’nin birlikte kürsüye çıkabileceğine ilişkin kulis bilgileri geliyor, böyle olursa ne düşünürsünüz” sorusuna karşılık Destici, şu yanıtı verdi:
“Bu düşüncelerimde bir değişiklik olmaz. Artık Muharrem İnce’nin süreci normalleştirme çabası olarak gözükür. Gerçeğin ne olduğunu, elbetteki bütün detayları bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla Türk siyasi tarihine kara bir leke olmuştur. Türk demokrasisi üzerine bir kumpas, kaset ya da şantaj darbesi olmuştur. Yani adına ne derseniz deyin bu gerçekleşmiştir. Seçimin üzerine de bana göre bir gölge düşmüştür.”
Destici, bir soru üzerine, ATA İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın daha çok milliyetçi, Atatürkçü, ulusalcı tabandan oy aldığını belirterek, “Ona yönelik hiç bu şekilde Muharrem İnce’ye yapılan gibi bir baskı, zorlama, şantaj var mı? Yok, olmaz. Bu bizim siyasetimizin tarzı değil.” dedi.
Mustafa Destici, Türk milliyetçilerine, ülkücülere, aynı hassasiyeti taşıdıkları vatansever, milletperver insanlara seslenmek istediğini kaydederek, “Bu kritik, tarihi bir seçim ve neticede şu anda iki aday arasında geçiyor. Bu çok net bir şekilde belli oldu. O halde seçimi ikinci tura götürmeme adına gelin oylarınızı devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini önceleyen, bütün terör örgütlerine karşı ortak bir duruş sergileyen Cumhur İttifakı’mızın adayı mevcut Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a verin ve bu ilk turda bitsin diyorum.” ifadelerini kullandı.
Ülkede başlamış ve devam eden projeler olduğuna dikkati çeken Destici, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Nükleer santral projesinden tutun da milli muharip uçağımıza, TCG Anadolu’dan tutun da Karadeniz’de gaz çıkarılması, petrol arama çalışmalarına kadar pek çok yatırım var, atılan adımlar var. Türk tarihi açısından önemli bir hadise başarılmış. Can Azerbaycan’a destek verilerek, 30 yıldır Ermeni işgalinde olan Karabağ işgalden kurtarılmış. Bu,Türk dünyası için yüzyılın zaferi. Öbür taraftan, İslam dünyası ya da maneviyatçılar açısından baktığımızda 86 yıl sonra Ayasofya, Sultan Fatih’in vakfiyesine uygun şekilde cami olarak tekrar ibadete açılmış. Bunlar çok önemli şeyler. Dolayısıyla tüm bu hassasiyetleri gözeterek ben bütün ülküdaşlarımızın, Türk milliyetçilerinin oylarını cumhurbaşkanı adayımıza vermesini bekliyorum. Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyorum. Kırgınlıkları, kızgınlıkları, öfkeleri olabilir. Belki geçmişte partilerinde farklı şeyler yaşamışlardır ama zaman o zaman değil.”
