Elektrifikasyon Megatrendinin Enerji Sektörüne Etkileri
14. St. Petersburg Uluslararası Gaz Forumu’nda “Gaz Piyasası 2025-2035: Hızla Değişen Ortamda Yeni Çizgiler” teması ele alındı. Forumun bu önemli oturumunda konuşan yetkili, günümüz enerji dünyasında tek mega trendin elektrifikasyon olduğunu vurguladı. Bu trendin enerji piyasasını şekillendirdiğini belirten yetkili, ulaşım, tarım, sanayi, binalar, soğutma, ısıtma ve pişirme gibi alanların tamamının elektrikli hale geldiğini söyledi. Aynı eğilimin Türkiye’de de yaşandığını ifade eden yetkili, Türkiye’de elektrik talebinin gelecek 20 yıl içinde 3 katına çıkması öngörüldüğünü dile getirdi.
Geleceğe dönük elektrik talebi artışıyla ilgili açıklamalarda bulunan yetkili, Türkiye’nin elektrik talebinin 2050 yılına kadar 3 katına çıkacağını belirtti. Yapay zeka, veri merkezleri, soğutma sistemleri ve elektrikli araçlar gibi yenilikleri hesaba kattığımızda ülkenin elektrik talebinin bugünkünden çok daha fazla olacağını ifade etti. Bu durumda sürdürülebilir, güvenilir ve maliyet açısından uygun enerji üretiminin önemine vurgu yaparak, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklandığını ve bu alanda büyük yatırımlar yaptığını belirtti.
Nükleer ve Yenilenebilir Enerjiye Yatırımlar
Bakan, Türkiye’nin 2035 yılına kadar en az 120 gigavat güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini açıkladı. Ayrıca, Akkuyu’da inşa edilen 4 reaktöre ek olarak Sinop ve Trakya’da 8 yeni reaktör daha planladıklarını ve 2050 yılına kadar toplamda 20 gigavat nükleer enerji üretim kapasitesine ulaşacaklarını söyledi. Bununla birlikte, doğal gazda artan talebi karşılamak adına 25 gigavatlık kurulu güce bu yıl içinde 1 gigavat daha ekleyeceklerini belirtti.
Öte yandan, Türkiye’nin doğal gaz arzının güvenliğini sağlamak amacıyla gazlaştırma altyapısına yatırım yaptığını ve 2016 yılından bu yana gazlaştırma kapasitesini yaklaşık 5 kat artırdığını dile getiren bakan, doğal gaz tedarikçileriyle olan işbirliklerini de vurguladı.
Rekabetçi ve Güvenilir Enerji Hedefi
ABD’de yaşanan kömürden gaz geçişini ele alan Bakan, bu dönüşümün sadece çevresel kaygılardan değil, aynı zamanda enerji üretim maliyetlerinin rekabetçi hale gelmesinden kaynaklandığını söyledi. Bu durumun Türkiye’nin ve küresel enerji piyasasının geleceği için kilit bir unsur olduğunu vurgulayan Bakan, Türkiye’nin sadece enerji arz güvenliğine değil, aynı zamanda bölgesel enerji arzına da katkı sağlamak istediğini belirtti.
Toplantıda son olarak, Türkiye’nin enerji üretim altyapısına yapılan yatırımların vatandaşlara güvenli ve uygun fiyatlı enerji arzını sağlamayı amaçladığı vurgulandı. Bakan, Türkiye’nin gaz arz güvenliğine odaklanmanın yanı sıra, petrol ve doğal gaz arama ve üretimi alanında da yatırımlar yaptığını ve bu alanda uluslararası faaliyetlere ağırlık verdiklerini belirtti.
